bugün

entry'ler (110)

sözlük yazarlarından şiirler

Bir Yanım Bir Yüzüm

Tüm yaşanmışlıkların ötesinde bir anı
Ve; -o an-
Bir gün tüm umursamazlıkla
Tamamen saplantı ve korku
Sırf; bir amaçsızlığı kırmak
Gerekirse imkânsızı
imkansız bir duruşum ile bütünlemek
Bütünlüğü; yalnızca, bir gölge edasıyla
Takip eden
Işığı gösteren bir yakınlıkta...

Tadamadığım,
istesem de alamadığım
Ve belki, ahmaklığım
Hatta -arınmak- kaygım;
Uykusadım bir iş başında
Tam da ayılmak isterken çıkandın
-Karşıma ilk çıkan!- yakınlığı ile
Ve...

Kimse sahipsiz değilse de
Herkes yine bir hayal ile
Gölgeli bir bulutsuzluk
Ya da güneşli gibi bir yağmurluk
Kötü alışkanlıkları bırakmamaya sebep
Ardından da -imkansız işte!- deyişim gibi

Olmasan da -Bir umut!- diyerek
Çıkılmış bir yol;
Gidilmeyen bir yol
Dolayısıyla -dönebilmek- kaygım da olmaksızın...
Olmamalısın!
Yaşayışıma adadığım -Sebep-lerimin
Ölümü adına;
-Ölüm-ler için arayışımsın...

sEtU

chemsuk

ne günlerdi dedirten hatıralar yazarı... güzel günlerin doygun ve alıp götüren sesi... boşver dedirten, asıl heyecanın hayatın kendisi olduğunu öğretenlerden... şu an belki yorgun belki sessiz ama yine de sesini duyuran kendini hatırlatan adam... canım sıkıldı seni de sıktım yazarı... şu an nerde olduğunu bilmediğim ama orada olsaydım dedirten yazar... * * * ***

hipotetik

varsayımsal, farazi.

durusu

*diğer adı * terkos olan istanbul beldesi.

doğuya gitmek istemeyen doktorlar

(bkz: gitmediğin yer senin değildir)*

başlıkları alt alta okumak

· serhat ulueren
· unlu birini taniyip bunu kimseye anlatamamak (9) ...
** * *

coldma3l

tontiş * sevimli, eğlenceli bir adamdır. saf, yurdum insanı; anadolu genci, aramızdan birisidir. yadırgamayan, kolay kabul eden; ve güven veren görüntüsü yeter. bazen yersiz de olsa kolayca çıkar serzenişleri ağzından ama iç güzelliğidir bu da. zira dışardan bakınca ne görüyorsanız içi de öyledir: güler yüzlü, saf ve güçlüdür *

başlıkları alt alta okumak

· hypathia (2)
· seri katil (2) *

sevişirken entry girmek

"klavyeyle mi sevişiyorsun" dedirten durum.
(bkz: klavye ile sevişmek)
* *

othello

anlamlı bir günde, anlamlı bir mesaj veremediğim; ve anlamını hep tartışacağım uuser. sevdiğimiz bir arkadaşımızdır. saplantıları can sıkıcı olsa da sevimli olabilmektedir kendisi. ilk gözağrılarımdandır * dolyılısıyla yakındır, candır. hatalı da olsa verilmis bir karardır, acı da olsa cekilmiş bir zamandır; tadından yenmez, şeker zamanımız da vardır. sonunun dostça gelmesini isteyeceğim bir adamdır.* *

baklali

istanbul avrupa yakasında; çatalcaya bağlı bir köy dür. terkos ve arnavutköy arasında yeralmaktadır. hala tarım ve hayvancılıkla uğraşan köylünün yanında sanayide çalışan kısıtlı bir nüfusu vardır. çevresindeki beldeler ve diğer köylere nazaran daha az gelişmiştir. toplu taşım araçları ile ulaşım imkanları kısıtlı bir mekandır. köyde yetişen nüfusun büyük kısmı şehre göçmüşlerdir.

terkos

istanbulun avrupa yakasında bir belde belediyesidir. diğer adı durusudur. adını; en büyük sahil kesimini elinde bulundurduğu terkos gölü * nden alır. istanbulun çok büyük bir kısmına su sağlayan göl kenarına yıllar öncesinden bir baraj ve arıtma-nakil tesisi kurulmustur. iski kontrolünde terkos-kağıthane kanalı ile su terfi eden tesise ek olarak bir de arıtma-terfi merkezi; geçtiğimiz yıllarda kurularak; hizmete geçirilmiştir. şu an en dolu baraj olarak gösterilen terkos, karadenize çok yakın olup, toprak yapısının geçirgenliğinden dolayı da tehlike altındadır. zira bölgede kum ve toprak çeken taseronlar deniz ile gol arasındaki toprak seti iyice daraltmama başladığından, onumuzdeki yüzyıl içinde terkos gölünün yok olabileceği tehlikesinin altı sıkça çizilmektedir.

köyde sağlık ocağı, jandarma karakolu, turktelekom santrali ve cevre köylerden aldığı öğrencileri ile düz lise eğitimi veren durusu lisesi mevcuttur. dar ama öz bir de çarşısı vardır. terkos yolu üzerinden denize giden insanların uğrak yeridir. kırmızıtoprak yönünden karaburun a; germe sapağı ile de tayakadın ve baklalı ya; balaban üzerinden çatalcaya bağlanır.

karaburun

istanbulda çatalcaya bağlı olan sahil köyüdür. resmi askeri kayıtlar ile denizcilik litaratüründe rumeli karaburun olarak bilinir zira karaburun adında bir başka köy de istanbul anadolu yakasında şile dolaylarında vardır * . köyün başlıca geçim kaynağı; diğer köylerde de olduğu gibi sanayi bölgelerine çalışmaya giden genç nüfüstur. diğer köylerden ziyade çatalca ve hadımköye çalışmaya giden köylüler mevcuttur. mevsimsel olarak da balıkçılıkla uğraşan köylüler arasında devamlı devlet işinde çalışan orta yaşlı bir kesim de mevcuttur. köyde 30-40 civarı bir personel ile çalışan, kıyı emniyeti ve gemi kurtarma müdürlüğü ne bağlı bir tahlisiye faaliyet göstermektedir. tahlisiye bahçesinde bulunan deniz feneri ise köyün simgesi haline gelmiştir. kara yolu ile terkos üzerinden ulaşılabilen köye ancak özel imkanlar ile deniz yoluyla ulaşılabilir. geniş bir sahil şeridi olan köy sahil yolu ile de yeniköy adlı köye bağlanmaktadır. sahili temizleme çalışmaları sürse de, deli deniz karadeniz, imkansızlıklar yüzünden kontrol altına alınmayan sahilde; deniz, heryıl onlarca cana mezar olmaktadır. yeniliğe açık kültürel yapısı ile köy değişen bir trend izlemekte ve daha geniş bir kesimi barındırmaktadır; ama, imkanların azlığı ile egiğimsizliğin birleşmesi sonucu giderek yozlaşan genç kitlesi ile üzücüdür.

tayakadin

önceleri gaziosmanpaşa belediyesine bağlı olan fakat geçtiğimiz dönemde tasoluk belediyesine bağlanan köy dür. çevresindeki köylere nazaran nüfus olarak daha kalabalık olan köyde eskilerde başlıca geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olsa da; şimdilerde; çevre ilçelerdeki sanayi kurumlarında çalışmaya başlayan genç nüfus, köyün şehirle bağlantısını oluşturmaktadır. koordinat olarak tasoluk ve terkos arasında yer alan köyün bir kısmı yerleşke kalan kısmı ise mera ve ormanlık alan olarak ayrılmaktadır. ormancık faaliyetleri de kısıtlı olup köye bayrampaşa metro istasyonu önünden kalkan bayrampaşa-terkos halk otobüsleri ile ulaşım mümkündür. piknik alanlarının da mevcut olduğu köy, bir sahil köyü olan karaburun a 8 km uzaklıkta olup denizden önceki son alışveriş için de tercih edilir. sağlık ocağı kapalı olan köyde 5-6 kahvehane olması ise köy un eğitim seviyesini gözler önüne sermektedir.

tasoluk

istanbulda bir belde belediyesidir. istanbul avrupa yakasının batı tarafında olup, sultançiftliği-habipler güzergahından gidilebilir bir yerdir. yıllardır arnavutköy ile iç içe yaşamış olan bölge sakinleri fakirleşerek büyüyen tayfadandır. geçtiğimiz yıllarda bünyesine bağlanan köyler ile terkos belediyesi ile arnavutköy belediyesi arasında bir köprü vazifesi alıp; gerek karayollarının gerekse gaziosmanpaşa belediyesinin yerel yönetimler konusundaki yükünü hafifletmiş bölgedir. başbakanlık emlak toki nin bölgede bir yerleşge aramasından sonra piyasası artan bölge, * ormanın katledilemeye başlandığı son yerlerdendir. küçük-orta çaplı işletmeleri ile kendi halkına ve civar köy insalarına; köy standartlarında; istihdam da sağlamaya çalışan bir mekandır. halk kültürel olarak; trakyalı ve anadolulu olarak; mekanı paylaşmaktadır.

bostancı dan uludağ ı görmek

doğruluğu tartışılır durumdur. okmeydanındaki arkadaşımın 12. kattaki dairesinden bana yalovayı göstermesinden sonra; aslında; kulağa pek de uzak gelmeyen durumdur.

beklenen ilgiyi goremeyen entry

(bkz: beklenen sansasyonu yaratmayan forum)*

kivamini tutturmak

mecazen; yapılan işin optimum düzene sokulması.
(bkz: tavina getirmek)

mal canın yongasıdır

bilinenin aksine "mal, canın yalnızca kefaretidir; can, mal vermekle sağlık kazanır" manasında ki atasozumuzdur. yonga kelime anlamı itibari ile, kereste-kalas türü agaç türevi ürünlerin talaş ve budak kısmını temsil eder. agaç ürünleri ancak üzerinden yongasını atarsa mobilya olabilir, şıklık kazanır. yongayı bir yük olarak tutan ancak ve ancak ölü ve kuru bir ağaç parçasıdır. işte bu matıktan yola çıkan atalarımız malın üstten atılarak * huzura ulaşılabileceğini öngörür. bir ahlak taşı olarak paylaşmak; felsefede ve dinede de temel öğretilerden olup en iyi yatırımın paylaşmak olduğu öğütlenir.

lan ben ne sacmalamisim deyip entry silmek

entrysindeki cümleleri yapısal olarak bozuk gören ve aktarmak istediğini anlatamayan yazarın; edit seçeneği de sonuç vermiyorsa; tek çaresidir. kişi silme kararını kendi verebileceği gibi, diğer yazarlar tarafından gelen eleştirileri de dikkate alarak, tavsiyeler doğrultusunda da entrysini silebilir. saygı duyulasıdır bu yazar. saçmaladığını farkedebilmesi bir erdemdir. eğer siz öyle düşünmüyorsanız bile; bu yazarın kendi tasarrufundadır ve yazılan her şey yazar adına söylenmiş olup sözlüğün zenginliğidir.